Transhümanizm Hakkında

Burhan Emir Keleş
2 min readNov 28, 2020

--

Günümüzde çokça üstüne düşünülen, hakkında konuşulan ve bolca safsata üretilen transhümanizm kavramına dair internette bulduğum ipliği takip ettiğim yol boyunca genellikle teknik sorunlar hakkında tartışmalarla veya arka planda sağlam destekleri olmayan korkuların tartışıldığı distopik hikayelerle karşılaştım. Bu konuya bakış açımı, daha çok geçmişte üzerine düşünülmüş spekülatif, çağının ötesinde ve çarpıcı fikirlerin ne noktaya gelebildiğini düşünerek oluşturmaya çalıştım.

Düşünen bireyin, kendisini geride görmesi ve ilerletmek istemesi halinde ilk başvuracağı düşünce sistematiği nihilizmin fikir babası Nietzsche’ye göre sanayi devrimi sonrası insanlar, ilkel insanın ötesinde, doğanın kendisine sunduklarından fazlasını icat ederek post-insan olmuş olsa da bir übermensch/üst insan olamamıştır. Nietzsche’nin fikirlerinden etkilenen, Baudrillard, More gibi düşünürler übermensch konseptine temelde benzerlikler gösteren, hatta etimolojik olarak benzer köklere ve anlam yönelimine sahip bir fikri, transhümanizmi tartışmaya başlamışlardır.Fütürist filozof Max More tarafından transhümanizm, zeki yaşamın mevcut insan formu ve kısıtlamalarının ötesinde sürdürülebilmesi ve evrimleşmesinin hızlandırılmasının yaşamı-yücelten prensip ve değerler ışığında, bilim ve teknoloji vasıtası ile sağlanmasını öngören felsefeler bütünü olarak tanımlanmıştır.

Üstinsan/übermensch fikri gibi cüretkar ve idealist fikirler bağlamı yanlış anlayan güç sahipleri -Alman kökenli düşünürler tarafından çokça düşünülmüş üstinsan konseptini Hitler’in yanlış yorumlaması gibi- konu dışında tutulduğunda tek bir düşünce temelinin insanlığın sonunu getirecek bir felaket zincirinin başlangıcı olarak yorumlanması, gelişimin önünde bir engel olmaktan fazlası olmamaktadır. Bence temelde çok ağır felsefi tartışmaları barındıran ve ancak popülist yaklaşımla insanların çoğunluğunun haberdar edilebildiği Baudrillard’ın Simülasyon Teoremi, hayatımıza Matrix filmleri ile girmemiş olsaydı transhümanizm tartışmalarında negatif taraf olma rolünü üstlenen büyük bir kitle, temelleri olmayan korkularının bu gibi bir film serisiyle oluşmamış olmasıyla tartışmalara giremeyeceklerdi bile. Transhümanizmi dünyanın en tehlikeli fikri olarak gören insanların çoğu, dönem dönem ortaya çıkan ve çağdaşlarına göre çok cüretkar olan başka fikir akımlarının ne düzeyde insan hayatına işlemiş olduğunu ve bu etki düzeyinin o fikir ortaya atıldığında ortaya çıkan korkunun yanında komik sayılabilecek kadar insanlığa az zarar verdiğini gözden kaçırmaktadır. Transhümanizm savunucuları tarafından ortaya atılan henüz teori aşamasında olan çoğu “büyük” teknolojik gelişmeyle insanlık çok büyük sorunlarına çözüm bulacaktır. Doğal koşulların hemen hemen hepsine göre kendisini adapte etmiş insanlığın artık teknolojik gelişmeleri kendi üstünde hayal etmesi fikri, bugüne kadarki fikirlere göre çokça ileride olsa da insanlığın ulaşabileceği en üst noktaya hala yakın olduğumuzu düşünmüyorum, ancak transhümanizmden etkilenen insanlar tarafından hayatımıza gireceğini hayal ettiğim teknolojik gelişmeler beni hayata dair pozitif bir heyecana sürüklüyor. Önümüzdeki yıllar boyunca transhümanizm, etik tartışmalara yol açacak olsa da insan hayatını kökünden değiştirebilecek çalışmalara ilham olmasıyla insanlık için değerli bir umut.

--

--

Burhan Emir Keleş

Consumer of entertainment and information, especially in software, psychology and humor.