Tarihin Ortanca Çocukları N’apsın?

Burhan Emir Keleş
2 min readNov 28, 2020

--

“yirminci yüzyılda akıl hastanelerinde yatan hastaların psikoz ortalaması, yirmi birinci yüzyıldaki lise öğrencilerinin psişik sağlık ortalamasına denktir.” bilgisini çoğumuz duymuşuzdur ya da hayatınızın en az bir anında “ulan, ne kadar çok antidepresan kullanan insan var.” diye aklınızdan geçirmişsinizdir. büyük düşünür tyler durden’ın “bizler tarihin ortanca çocuklarıyız. bir amacımız ya da yerimiz yok. ne büyük savaşı yaşadık ne de büyük buhranı. bizim savaşımız ruhani bir savaş. en büyük buhranımız hayatlarımız… televizyonla büyürken milyoner film yıldızı ya da rock yıldızı olacağımıza inandık ama olmayacağız. bunu yavaş yavaş öğreniyoruz. ve o yüzden çok çok kızgınız…” tiradıyla, psişik rahatsızlıkların son zamanlardaki artışını çok rahat açıklamak mümkün.

tarihin büyük çocukları, sosyolojik etiğin oluşturulması, dinlerin zırvalıkları, salgın hastalıklar, oluşmuş olan etik değerler üzerinden doğan çatışmalarla kendi aralarında yaptıkları büyük savaşlar ve bu savaşlar sonrasında tekrar uygarlığın endüstri ile ayaklanması gibi uğraşlarla vakitlerini geçirdiler. tarihin ortanca çocukları olan bizler için ürettikleri bütün bu sanayi, zamanın kabul gören sosyolojik yapılanması sayesinde her bir bireyi sınıf farkı göz etmeksizin -ki bu sözde sosyolojik düzene göre sınıf farkı yoktu- tükettikçe var olabileceğine inanan insanlar haline getirdi. tek derdi üretilene sahip olmak ve bunu göstermek olan bireyler, sosyolojik anlamdaki etkileşimlerini yalnızca sahip olduklarını kıyaslamak için kullanmaya başladı, kıyas yarışının içerisinde kendisini yeterince güçlü hissedemeyen her birey kendisini sorgulamaya ve aslında ne kadar değersiz olduğunu düşünmeye başladı. kapitalist düzendeki fakir -yani yarışta geride kalan- insan sayısı bu kadar artmışken psişik sağlık ortalamasının bu kadar yerlerde olması şaşırtıcı olmasa gerek. diyelim ki ortanca çocuklar olarak işleri yeterince berbat edememişiz ve bizden sonra tarihin bir de küçük çocukları var olacak. onlarsa muhtemelen tarihin büyük çocukları gibi bireysel dertlerle uğraşmaya çok vakit bulamayacak kadar bizlerin pisliklerini temizlemeye çalışacaklar ve büyük çocuklar gibi baştan bir düzen kurmayla uğraşacaklar.

peki tarihin ortanca çocukları olarak bizler, sadece üzerimize düşen görevi yapıp mutsuzca sıramızı savmayı mı bekleyeceğiz? büyük çocukların arasında ismini hatırlanabilir kılmış, idealist ve çağdaşlarına göre psişik anlamda daha huzurlu olduğu kesin olan isimlerin yaptığı gibi, çağın dışında hareket etmek en mantıklısı olacaktır. ve emin olalım, işimiz onlardan daha kolay..

İstanbul, 07.01.2020

--

--

Burhan Emir Keleş

Consumer of entertainment and information, especially in software, psychology and humor.